Iğdır’da, Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum’un katılımıyla “Cumhuriyet’in 100. Yılında Türkiye Yüzyılı” temasıyla “Türkiye Sohbetleri” toplantısı gerçekleştirildi.
İl Jandarma Komutanlığı Sosyal Tesisleri’ndeki programda konuşan Uçum, yeni anayasanın ülkenin toplumsal, siyasal ve hukuksal süreçleriyle şekillenen ve aynı zamanda, günümüz dünyasının dönüşüm sürecinde ortaya çıkan yönelimlerle iç içe geçen bir ihtiyaç olduğunun ifade etti.
Dünyanın açık güç savaşlarının ve altüst oluşların yaşandığı bir ara dönemden geçtiğini belirten Uçum, şöyle konuştu:
“Bu dönemin temel özelliği, küresel emperyalizm ile milli devletler arasındaki çatışma oldu. Böyle bir çatışma ortamında milli devletlerin bağımsızlıklarını korumaları, güçlendirmeleri, iş ve güç birliği yapmaları son derece önemli hale geldi. Mevcut 1982 Anayasası’nın hem yetersiz hem sorunlu olduğu genel kabul görünüyor. 1987 yılından beri yani tam 36 yıldır Türkiye’de yeni ve sivil bir anayasa talebi var. 19 değişikliğe rağmen Türkiye’de yeni anayasa ihtiyacı ortadan kalkmadı çünkü 1982 Anayasası’nın 58 maddesi hiç değişmedi, 45 maddesinde ise tali değişiklikler oldu. Yani yürürlükteki 154 maddenin 103’ü bütün esaslarıyla darbe anayasasının hükümleridir. Hem darbe ürünü olan hem de bu kadar çok değişikliğe uğrayıp bütün iç tutarlılığını, dil ve terim uyumunu yitirmiş, yamalı bohçadan beter bir anayasayla yaşamak, Cumhuriyet’in 100. yılında ülkemize yakışan bir durum değildir.”
Yeni anayasanın sil baştan bir kurgu olmayacağını ve toplumun her kesiminden genel kabul göreceğini dile getiren Uçum, “Cumhuriyetimizin kurucu lideri Atatürk’ün, üniter yapının, adalet ve insan haklarına dayanan, demokratik, laik, sosyal devlet ve hukuk devletinin temel olduğu, resmi dilin Türkçe, bayrağın ay yıldızlı al bayrak, milli marşın İstiklal Marşı, başkentin Ankara olduğu bir anayasa milletimizin vazgeçilmezidir.” ifadelerini kullandı.
Uçum, hazırlanacak olan yeni anayasanın sivil bir anayasa olacağını vurgulayarak şöyle devam etti:
“Yeni anayasada, halk iradesinin temel kazanımı başkanlık sisteminin ve tüm kuvvetler açısından demokratik meşruiyet ilkesinin korunması ve geliştirilmesi özellikle 14 ve 28 Mayıs seçimlerinden sonra halkın verdiği talimata dönüştü. Açıktır ki Cumhuriyetimizin ilkeleri ve demokratik birikimimiz, yeni anayasanın kaidesi yani en sağlam temeli olacaktır. Bu temel üzerinde yükselecek ve 41 yıl sonra darbe anayasasından tamamen kurtulmamızı sağlayacak adıyla, felsefesiyle ve çağımıza uygun içeriğiyle yeni bir anayasadan söz edebiliriz. Kurumsal yapıların ve seçkinlerin taleplerine, iradelerine değil halkın talep ve iradesine yani milli iradeye göre hazırlanan sivil bir anayasa diyebiliriz. Yeni anayasa halkın onayından sonra yürürlüğe girecek. Halkın taleplerine dayanarak hazırlanan anayasa taslağının kamuoyu, sivil toplum tartışmasından sonra teklife dönüşmesi ve TBMM’de 400’den fazla oyla kabul edilse bile halkın onayına sunularak yürürlüğe girmesi yöntemini dikkate alan toplum merkezli anayasacılık hususunda milletimiz nezdinde genel mutabakat olduğu gözleniyor. Özetle halkla başlayıp halkla biten bir yapım süreci, demokratik meşruiyet ve şeffaflık açısından en doğru yöntem olarak öne çıkıyor.”
Iğdır Valiliği ve Sivil Dayanışma Platformu tarafından düzenlenen toplantıya Vali ve Belediye Başkan Vekili Ercan Turan, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Oğan, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu Üyesi Ahmet Selim Köroğlu, Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma, protokol üyeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, meslek odası başkanları, kurum müdürleri ve basın mensupları katıldı.